man nasıl telaffuz edilir

man bir cümle içinde örnek

• He will not come on vacation with the guys. He is a family man now.

  He will not come on vacation with the guys. He is a family man now. telaffuz
  Telaffuz eden: Kochanyk (Kadın, Amerika Birleşik Devletleri)

• Watch out for Beltram: always chatting up the girls--he is a ladies' man, all right.

  Watch out for Beltram: always chatting up the girls--he is a ladies' man, all right. telaffuz
  Telaffuz eden: Kochanyk (Kadın, Amerika Birleşik Devletleri)

• The new senator is man of the hour--lots of ideas,hardworking, moderately ambitious.

  The new senator is man of the hour--lots of ideas,hardworking, moderately ambitious. telaffuz
  Telaffuz eden: Kochanyk (Kadın, Amerika Birleşik Devletleri)

• Some nations want a leader who can be called a man of the people.

  Some nations want a leader who can be called a man of the people. telaffuz
  Telaffuz eden: Kochanyk (Kadın, Amerika Birleşik Devletleri)

• It's hard to know what he thinks; he is a man of few words

  It's hard to know what he thinks; he is a man of few words telaffuz
  Telaffuz eden: Kochanyk (Kadın, Amerika Birleşik Devletleri)

man'un çevirisi

man'un tanımı

• an adult person who is male (as opposed to a woman)
• someone who serves in the armed forces; a member of a military force
• the generic use of the word to refer to any human being

man'un eşi

• human beings telaffuz
  human beings [en]
• humankind telaffuz
  humankind [en]
• mankind telaffuz
  mankind [en]
• humanity telaffuz
  humanity [en]
• race telaffuz
  race [en]
• folk telaffuz
  folk [en]
• partner telaffuz
  partner [en]
• lover telaffuz
  lover [en]
• spouse telaffuz
  spouse [en]

man bir cümle içinde örnek

• Die man kijkt elk woord na: hij is een echte controlfreak

  Die man kijkt elk woord na: hij is een echte controlfreak telaffuz
  Telaffuz eden: riaatje (Kadın, Belçika)

• De man die zijn haar kort liet knippen

  De man die zijn haar kort liet knippen telaffuz
  Telaffuz eden: Sahdia (Kadın, Hollanda)

man'un çevirisi

man bir cümle içinde örnek

• In Hamburg sagt man "tschüüß".

  In Hamburg sagt man "tschüüß". telaffuz
  Telaffuz eden: firmian (Erkek, Almanya)

• Man hat mir zuviel abkassiert

  Man hat mir zuviel abkassiert telaffuz
  Telaffuz eden: schlauwieeinfuchs (Erkek, Almanya)

man'un çevirisi

man'un eşi

• jeder telaffuz
  jeder [de]
• die Menschen telaffuz
  die Menschen [de]
• ein telaffuz
  ein [de]
• einmal telaffuz
  einmal [de]
• nur telaffuz
  nur [de]
• irgendeiner telaffuz
  irgendeiner [de]
• irgendwer telaffuz
  irgendwer [de]

man bir cümle içinde örnek

• I Tammerfors har man beslutat att utöka kollektivtrafiken med ett nytt spårvagnsnät.

  I Tammerfors har man beslutat att utöka kollektivtrafiken med ett nytt spårvagnsnät. telaffuz
  Telaffuz eden: apecat (Erkek, Finlandiya)

• Man är vad man äter.

  Man är vad man äter. telaffuz
  Telaffuz eden: Downunder1au (Erkek, Avustralya)

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man bir cümle içinde örnek

• Man kan anskue problemet fra flere synsvinkler.

  Man kan anskue problemet fra flere synsvinkler. telaffuz
  Telaffuz eden: olfine (Erkek, Danimarka)

• Hvordan anvender man produktet?

  Hvordan anvender man produktet? telaffuz
  Telaffuz eden: CMunk (Erkek, Danimarka)

man'un çevirisi

man bir cümle içinde örnek

• Vai varat man palīdzēt?

  Vai varat man palīdzēt? telaffuz
  Telaffuz eden: zuzannatruba (Kadın, Letonya)

man'un çevirisi

man bir cümle içinde örnek

• Die man se liggaamsbou is effe vreemd

  Die man se liggaamsbou is effe vreemd telaffuz
  Telaffuz eden: emare (Erkek, Güney Afrika)

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man bir cümle içinde örnek

• Bliev man sitten.

  Bliev man sitten. telaffuz
  Telaffuz eden: Bartleby (Erkek, Almanya)

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi

man'un çevirisi